YILAN VE TIP?




Yılan sembolü asırlardır eczacılık, tıp konularında kullanılıyor. Bu yılan genelde uzun bir çubuk (asa) veya bir kadeh üzerine dolanmış  halde tasvir edilir.



Yunan mitolojisinde bir tanrı olan Asclepius, tıp bilimini babasından (Apollo) ve Chiron’dan (yarı insan yarı at olan bir kişi) aldı. Cerrahi alanında ilerledi. Hangi ilacın hangi durumlarda kullanılacağını öğrendi. Bunlar sonucunda Asclepius, tıbbın kurucusu olarak anılmaya başladı. İnanış odur ki, Asclepius ölüleri diriltme kudretine dahi sahiptir. Asclepius, zanaatinde o kadar yüce görülüyordu ki; Zeus, O’nun bu bilgi ve irfanı sonucunda insanoğluna muhteşem bir sağlık sunacağından, en sonunda da onları ölümsüzleştireceğinden korktu, bu sebeple tepesine bir yıldırım indirerek onu öldürdü.  Ölümünden sonra Asclepius adına, içinde ölü yılanların bulunduğu sayısız tapınak inşa edildi.

Tapınaklardaki bu ölü yılanlar, orayı ziyaret eden insanlar tarafından ele alınıp yere geri bırakıldıklarında görüldü ki yılanlar cana gelip bırakıldıkları yerden uzaklaşıyorlar. Bu durum ahali tarafından, yılanların Asclepius’un muhteşem ilminin bir tezahürü olarak hayata geri döndüğü şeklinde yorumlandı. Böylelikle yılanlar,  Yunan topraklarında “iyileştiricilik” ile beraber anılır hale geldi. Yılanlar insan bedeninin rejenerasyonu için bir sembol olarak görüldüğü için, yılanlardan uysal olan olanları, Asclepius tapınaklarında barındırıldı.

Milattan önce yaklaşık 300’lü yıllardan sonra Asclepius kültü  öyle popüler olmaya başladı ki dönemin hacıları hastalıklarını iyileştirmek için onun hürmetli tapınaklarına üşüştüler. Bu tapınaklardan birisi Asclepion’dur. İzmir’dedir ve dünyanın ilk psikiyatrik hastanesidir.

Bu tapınak İzmir’in Bergama ilçesindedir. Bergama… Bergama’yı hatıra getirmesi açısından, bir ilçe için muhteşem bir isim değil mi?...



İşte bu yüzden yılanlar her zaman bedenin yenilenmesi ve eski kudretine kavuşmasının bir sembolü olmuştur. Nitekim Asclepius’un elindeki asa da, üzerine kıvrılmış olan bir yılanla tasvir edilir.

Günümüzde kullandığımız semboller, ağzımızda gezdirdiğimiz kelimeler, ve diğer birçok şey, bu yazıda da bir örneğinin görüldüğü üzere Yunanlara ve Latinlere dayanır.



Ve tabi ki doğu medeniyetlerine...







Yorumlar